Gebelerin Çoğu Koronayı Belirtisiz Geçiriyor

Sponsorlu Bağlantılar

Yapılan araştırmalar sonucunda Covid-19 pozitif olarak doğuma gelen gebelerin yaklaşık yüzde 87,9’sinin hastalığı belirtisiz geçirdiği belirlenirken yüzde 12.1’inin ise semptomatik olabildiği gösterildi.

Covid-19 enfeksiyonunun ileri yaştaki ve kronik rahatsızlığı olan bireylerde daha ağır seyrettiği bilinse de her yaş grubundan bireyde olduğu gibi gebelerde de etkili olabileceğini ifade eden Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Levent Özçer, gebelerde Covid-19 enfeksiyonunun ateş, öksürük, boğaz ağrısı, kas ağrısı, yorgunluk gibi hafif semptomlardan zatürre, akut respiratuar distress sendromu, böbrek yetmezliği, çoklu organ yetmezliği gibi ileri yoğun bakım ihtiyacı doğuran ağır semptomlar şeklinde klinik belirti verebileceğini söyledi.

Ateş ve öksürük daha az

Covid geçiren gebelerde, gebe olmayan Covid hastalarına göre daha az oranda ateş, öksürük ve nefes darlığı semptomları oluştuğunu kaydeden Op. Dr. Levent Özçer, şu bilgileri paylaştı:

“Yapılan araştırmalar sonucunda Covid pozitif olarak doğuma gelen gebelerin yaklaşık yüzde 87,9’sinin asemptomatik iken yüzde 12.1’inde semptomatik olabildiği gösterilmiş. Asemptomatik vakalardaki gebelerin semptomlarının şiddeti ise gebe olmayanlarla benzer çıkmıştır. Gebelikte maternal bağışıklık sisteminin bir miktar baskılı olması, solunum mukozasında ödem, diyafram elevasyonu, oksijen tüketiminin fazla olması nedeniyle gebeler solunum yolu enfeksiyonlarına daha yatkındır fakat elimizdeki güncel verilere bakıldığında gebelerde Covid-19 enfeksiyonu normal popülasyonla karşılaştırıldığında klinik seyir açısından anlamlı bir fark saptanmamıştır.”

Burundan ya da ağız ve yutağa ait bölgelerden alınan sürüntüde ‘revers transkriptaz polimeraz zincir reaksiyonu (RT-PCR)’ ile Covid-19 virüsünün saptanabildiğinin altını çizen Op. Dr. Levent Özçer, “Mümkünse alt solunum yollarından alınacak örneklerle virüsü saptama ihtimali daha yüksektir. ELISA ya da IgM/IgG saptayan hızlı antikor testleri gibi serolojik testler de RT-PCR dışında kullanılan tanı yöntemleridir” şeklinde konuştu.

Gebelerde akciğer bulgularını değerlendirmek için ise akciğer grafisi ve düşük doz akciğer tomografisinin gerekli görüldüğü durumlarda kullanılabileceğini söyleyen Op. Dr. Levent Özçer, her iki yöntemin de batının kurşun plakalarla korunarak gebelikte kullanılabileceğini belirtti.

Gebelerde vakaların yüzde 85’inde akut dönemde akciğer bulguları olabileceğini, ağır olmayan vakalarda tomografide herhangi bir bulguya rastlanmayabileceğini vurgulayan Op. Dr. Levent Özçer, RT-PCR testi negatif olan şüpheli vakalarda tomografideki Covid-19 enfeksiyonunu düşündüren bulguların diğer viral enfeksiyonlarda da bulunabileceği hususunun da unutulmaması gerektiğini ifade etti.

Op. Dr. Özçer, Covid-19 enfeksiyonundakine benzer akciğer tomografi bulguları ile kendini gösteren hastalıklara karşı ayırıcı tanı yapılması önerisinde bulundu.

Düşük riski ile ilgili bir kanıt yok

Hastalığın çok yeni olması ve konuyla ilgili literatürün kısıtlı olması nedeniyle verilerin yetersiz olduğunu belirten Op. Dr. Levent Özçer, “Covid-19’lu gebelerde düşük ya da erken gebelik kaybının arttığına dair herhangi bir bulgu yoktur. SARS ve MERS enfeksiyonlarının da düşük ve erken gebelik kaybı gibi komplikasyonlarla ilişki içinde olmaması bu hipotezi güçlendirmektedir” şeklinde konuştu.

Op. Dr. Levent Özçer, sezaryen doğum planlanmış olup da Covid-19 pozitif olduğu bilinen gebelerde nasıl bir yol izlenmesi gerektiği konusunda ise şu bilgileri paylaştı:

“Bu hasta grubunda eğer anne karnındaki bebeğin durumu, doğumun geciktirilmesi için bir engel teşkil etmiyorsa ve doğum güvenli bir şekilde ertelenebiliyorsa, hastanın gerek doğum esnasında ya da sonrasında sağlık personeline gerekse yine doğum sonrası dönemde bebeğine olabilecek bulaştırıcılığı göz önünde bulundurarak doğum uygun bir zamana ertelenmelidir. Ancak belirtilen faktörler doğumun ertelenmesine izin vermiyorsa gerekli koruyucu önlemler sağlanarak doğum gerçekleştirilmelidir” dedi.

Şüpheli ya da tanı almış Covid-19 gebelerin takibinin farklılık göstereceğini belirten Op. Dr. Levent Özçer, şunları söyledi:

“Şüpheli ya da olası vakalar izole odalarda, tanısı kesinleşmiş vakalar ise negatif basınçlı odalarda takip edilmelidir ve bu tedavi 3. basamak hastanelerde yapılmalıdır. Birçok sağlık kuruluşunda negatif basınçlı oda sayısı az olduğundan bu gibi durumlarda kritik olan hastalar için yoğun bakım ünitelerindeki negatif basınçlı odalar kullanılabilir. Sancı şikayeti ile başvuran şüpheli Covid durumlarında ise hasta izole odaya alınmalı ve Covid semptomlarının varlığı ve şiddeti enfeksiyon uzmanını da içerecek şekilde multidisipliner olarak değerlendirilmelidir. Bu gibi durumlarda annenin ateş ölçümü, dakika solunum sayısı, ve oksijen satürasyonu takip edilmelidir. Fetüs ise sürekli elektronik fetal monitörizasyonla takip edilmelidir. Eğer aktif doğum eylemi başlamışsa mümkünse hastanın takibi aynı izole odada devam etmelidir. Ancak takipler sırasında hastanın aktif doğum eyleminde olmadığı anlaşılırsa da hasta önerilerle eve gönderilebilir.”

Akut hastalık dönemindeki bir gebenin takip ve tedavisinin gebe olmayanlarla benzer olduğunun altını çizen Op. Dr. Levent Özçer, “Ancak her ne kadar bugüne kadar Covid-19’un fetüs üzerine belirgin bir etkisi gösterilmemiş olsa da, hastalığın doğal seyri ve gebelik üzerine etkileri henüz tam olarak bilinmemektedir” ifadelerini kullandı.

Op. Dr. Özçer, koronavirüs salgını boyunca gebelik takibinin hem annenin hem de çocuğun sağlığı açısından önem arz ettiğini ve gerekli önlemler alınarak kontrollerin aksatılmaması gerektiğine dikkat çekerek sözlerini noktaladı.

Sponsorlu Bağlantılar
Yazıyı Sosyal Ağda Paylaş

Polikistik Over Sendromu Nedenleri?
Polikistik over sendromu daha çok PKOS olarak bilinnen ve bi...
Tip 2 Diyabet Risk Faktörleri, Belirtileri, Yapılması Gerekenler
Glikoz vücut için önemli bir yakıt kaynağıdır. Tip 2 diyabet...
Pap Smear Testi Hakkında Bilinmesi Gerekenler
Rahim ağzı kanseri rahmin alt kısmındaki hücrelerde gelişen ...
Migren Tedavisinde Faydalı Olabilecek Vitamin, Mineral ve Takviyeler
Migren tedavisinde öncelikli olarak migreni tetikleyen gıda ...
Arı Sokmalarına Karşı Neler Yapılmalıdır?
Arı sokmalarına karşı alınması gereken bir takım önlemler bu...
Yaşam Kalitesini Tehdit Eden Panik Atak Nasıl Geçer?
Aslına baktığımızda panik atak, hayatta kalma iç güdümüzün b...
Diş Sağlığının Bağışıklıkla İlgisi Var Mıdır?
Soğuk algınlığı, grip ve COVID-19 tehdidiyle birlikte bağışı...
Doğru Uyku Kalp Problemlerini Engelliyor
Kalp sorunları günümüzde en çok görülen problemlerin başında...
Yüzdeki Lekeler için Bitkisel Maske Tarifleri
Sivilce izleri, yara izleri, pütürlü bir görünüm, güneş leke...
Kemoterapi Tedavisi ve Erkek Doğurganlığı
Kemoterapi veya radyasyon tedavisi ile öngörülen kanser iyil...
Çilin Oluşma Sebepleri Nelerdir?
Çil nadirende olsa toplumumuzda görülen bir durumdur. Çilli ...
Böbrek Hastalıkları Nelerdir?
Halk arasında sıklıkla duyulan ve bir çoğumuzun hayatının be...
Epilepsi Hastalığıyla İlgili Önemli Bilgiler
Günümüzde kişisel blogların önemi oldukça arttı. Artık en ön...
Karın Ağrısı Neden Olur? Karın Ağrısına Ne İyi Gelir?
Karın ağrısı dayanılması en zor sağlık problemlerinden birid...
Apse Neden Olur? Tedavisi
Vücudun detaylı yerlerinde irin birikmesi neticesi meydana g...